T-KARE MİMARLIK

KIZIL BİR İZ: Kente Boşluk Armağan Etmek

 

İzmir’de İkinci Kordon olarak da tabir edilen Cumhuriyet Bulvarı üzerindeki proje alanının temel niteliği, ağırlıkla ticari ve kamuya ait işlevler taşıyan, 6-7 katlı bitişik nizam yapıların arasında konumlanmasıdır. Özellikle gündüz, işlevsel kullanımlar nedeniyle insan yoğunluğu fazla olan bölgede zemindeki kamusal kullanımların sınırlı olduğu, yaya dolaşımının yapılarla kesintiye uğradığı ve zemin kotunda dolaşan kentli için, parsel sınırlarına dayanan yüksek cephelerle basıklık ve sıkışmışlık duygusunun yüksek olduğu görülmektedir. Tasarımın şekillenmesindeki temel belirleyici, bu sıkışmışlık duygusunu yok etmek üzere şekillendirilmiş kitlesel hareketlerle, kentliye “kentsel boşluk armağan etme” fikri olmuştur.

Bu doğrultuda öncelikle, imarın getirdiği kriterler ve yandaki yapıların gabarisi dikkate alınarak, program taleplerinin gerektirdiği metrekare ve kullanımları içeren, 7 katlı, yapılaşma sınırlara dayanmış bir prizma yerleştirilmiştir. Daha sonra, bu prizmadan yapılan eksiltmelerle -adeta bir kayayı oyar gibi- zemin kotundan başlayarak ofis katlarına uzanan mekânsal kullanımlar yaratılmıştır. Söz konusu boşluk arayışları dört kriter çerçevesinde şekillenmiştir:

1. kentsel bağlama eklemlenme, çevresel izler ve 1346 Sokak’ın gelecekte yayalaştırılma potansiyeli

2. yaya sürekliliğinin ve zemin kottaki geçişliliğin sağlanması, kentliyi içeri alma

3. amfiler ve çeşitli aktivitelerle, eksi kot, zemin kat ve birinci katı birbirine bağlayan canlı bir kamusal hayat sunma

4. iç mekânda galeri boşluklarıyla; ofis katlarında ve çatıda yeşil bahçelerle dışa açılma

Bütünde bakıldığında 7 katlı bir yapının kaplayacağı 42247,52 m3’lük alanda %20 oranında kentsel boşluk açılmıştır. Dış mekân kullanımları, yeşil kat terasları ve galeri boşluklarını içeren bu eksiltmelerin yanı sıra dış yüzeylerde yapılan kırılmalar, gün ışığının iç mekânlara maksimumda alınması ve zemin kotta dolaşan yaya için basıklık hissini yok etmek üzere şekillendirilmiştir. Kuzeydeki dar sokak boyunca uzanan cephede üst katlara doğru gidildikçe artan kırılmalar ve geri çekilme, hem bu sokaktaki yayanın basıklık duygusunu azaltarak gökyüzüne açılan bir perspektif vermekte; hem de kuzey cepheden mekâna ışık alımını arttıran yüzeyler sağlamaktadır. Öte yandan bütünde elde edilen form, İzmir güneşinin üzerinde ışıldadığı, kızıl renkli, sürdürülebilir korten cephe kaplamasıyla birleşerek İZKA’nın kurumsal kimliğinin temsiline de katkı koyacak bir imge sunmaktadır.